Haber

Erdoğan: 7 değil 70 yıl da geçse 15 Temmuz’u unutmayacağımızı tüm dünyaya ilan ettik(2)

‘Hassas birimlerde tasfiyelere gitmeseydik daha büyük bedel ödemek zorunda kalacaktık’

15 Temmuz 2016 darbe girişimine ilişkin konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Gelin bakın milletimizin istiklal ve istikbal uğruna ne bedeller ödediğini, Türkiye’nin o gece nasıl büyük bir facia yaşadığını görün. Siyasi hesaplarla saf ilan ettiğiniz FETÖ’cü mankurtun Türk milletine çektirdiği eziyetleri, terörü öven gazeteci kılığında kiralık katillere gösterdiğiniz vefanın binde birini gelin kendi gözlerinizle görün. 6-8 Ekim olaylarının failleri vatan toprakları için şehit düşen kahramanlarımızı da gösterin Milletimiz FETÖ hainlerinin işlediği suçlara tanık olmuş birinin görse de tanık olmasının mümkün olmadığının bilincindedir. O geceyi bizzat yaşamamak, FETÖ’ye hoşgörülü olmak.Bir daha benzer ihanetlere maruz kalmamak için hem hafızamızı canlı tutmamız hem de önlem almamız gerekiyor.15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasını aldığımız tedbirlere borçluyuz. 17-25 Aralık girişiminden sonra. Polis akademisini o dönemde yeniden yapılandırmasaydık ve hassas birimlerde tasfiyelere gitmeseydik daha yüksek bedel ödemek zorunda kalacaktık” dedi.

‘FETÖ’NÜN ŞAHSİ YAPISINA YÖNELİK OPERASYONLARIMIZ SÜREKLİ DEVAM ETMEKTEDİR’Erdoğan, konuşmasına devam ederek, “Zamanında alınan tedbirler devletimizi işgal girişiminden kurtardığı gibi, 15 Temmuz’dan sonra atılan adımlar da güvenlik birimlerimizin görevlerini daha sağlıklı ve isabetli bir şekilde yerine getirmesini sağladı. milletimize daha doğru hizmet için.Bir yanda emniyet teşkilatımız FETÖ.Üçüncü unsurları temizlerken emniyet teşkilatını hiç düşünmedik.Bundan bu yana toplam 41 bin polis kurumdan ihraç edildi. 31 bin çarşı ve mahalle bekçisi alarak teşkilatımızı güçlendirdik.128 bin komiser yardımcısı, polis ve sivil işçi olmak üzere toplam 128 bin işçi istihdam ettik.Böylece farklı unvanlarda toplam 158.682 işçi istihdam ederek, Emniyet teşkilatımızın eski ve eksikleri büyük ölçüde giderildi.Şu anda 340 bin güvenlik personelimiz görev yapıyor.Nitelikli insan kaynağımız, yeni uzmanlık birimlerimiz ve teknik kapasitemiz ile güvenlik sistemimizi sürekli geliştiriyoruz. Bunun sonuçlarını güvenliğimizin her alanında, özellikle terörle mücadelede bizzat yaşıyoruz. FETÖ’nün devlet içindeki uzantılarının önemli bir bölümünü tasfiye ettik. Özel örgüte yönelik operasyonlarımız aralıksız devam ediyor.” Eğer biz bu teröristlerin Dere’deki inlerine girip bu inlerde onları yok ediyorsak bunun faili sizsiniz. İnanıyorum ki sizin kahramanlığınız ve başarınız onları bu sığınakları ve bundan sonraki süreçte de Güneydoğu’nun, Doğu’nun bütün bu yerlerini bu teröristlerden temizliyoruz, temizleyeceğiz.Örgütü sadece son yıllarımızda değil, sahada da başını kaldıramaz hale getirdik. Terörü kaynağında yok etme stratejimiz çerçevesinde terör kümelerini hızla yok ediyor, bölücü örgüt mensuplarına döktükleri şehit kanlarının ve ülkemize çektirdikleri acıların bedelini ödetiyoruz. Polisimiz Fethi Sekin’in, diplomatımız Osman Köse’nin ve daha nice kahramanımızın şehit edilmesinde parmağı olan herkese tek tek bu alçaklıklarını sorduk, soracağız. Nerede olursa olsun Türkiye’ye ulaşan kirli elleri kırmaya kararlıyız. Amacımız terör örgütlerini ülkemiz için bir tehdit olmaktan tamamen çıkarmaktır.” “BU TERÖR BELGESİNİ TAMAMEN SÖNDÜRMEMİZE BAĞLIDIR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terör belasından kurtulmasının hayati önem taşıdığını ifade etti. emperyalist güçler, “Sadece güvenliğimiz değil, ekonomiden demokrasiye, dış politikadan ulusal birliğe kadar. Birlik ve bütünlüğümüze yönelik girişimleri boşa çıkarmamamız, terör belasını kökünden kazımamıza bağlıdır. Terör örgütleri var olduğu sürece kendimizi güvende hissedemeyiz. Amaçlarımızın içinde veya ötesinde birçok terör unsuru var. Yüzyıl Türkiye vizyonumuzu istediğimiz kadar çabuk gerçekleştiremiyoruz. Kandil’deki terör baronlarının sesi susturulmadıkça iç siyasetimizi dizayn etme çabalarının önüne geçemeyiz. İşte görüyorsunuz; 14, 15 ve 16 yaşındaki kız çocuklarını anne babalarından kaçırıp Kandil’e getiriyorlar ve burada terör baronları taciz ediyorlar. Dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olacaksak, turizmde yıllık 100 milyar dolar gelire ulaşmayı hedefliyorsak, küresel sistemde söz sahibi bir ülke olmak istiyorsak, Terör sorununu çözelim kuralı. Türkiye’de özellikle seçim döneminde belli kesimlerin istismar ettiği göçmen sorununu çözmenin yolu terör örgütleriyle başarılı mücadeleden geçiyor” dedi. Ülkemizde ana muhalefetin yaklaşımı ne yazık ki insani değil. Suriye’de ölümden kaçarak bize sığınan ve bizi Ensar olarak gören bu kardeşlerimize yaklaşım hiç İslami bir yaklaşım değildir.Suriye ve Irak’ta terör saldırıları devam ettiği için mültecilerin gelmesi tahmin edilenden daha uzun sürecektir. anavatanlarına dönmek için.Şu anda orada 500 bine yakın konut yapıyoruz.Gönüllü ve onurlu geri dönüşler güvenlik ve istikrar sağlandığında artacaktır.Bunu Kuzey Suriye’de gördük.Şu ana kadar 600 bine yakın sığınmacı, bıraktığımız yerleşim yerlerine geri döndü. terörden arındırıp dindar hale getirdiler.Sivil toplum kuruluşlarımızın öncülüğünde yürütülen briket konut projesi ile yaklaşık 90 bin aileye barınma imkanı sağlandı. Temelini 2 ay önce attığımız konut projesi kapsamında 240 bin aileyi yani 1 milyon mülteciyi geri döndürmeyi hedefliyoruz. Katar’ın mali desteğiyle hayata geçirdiğimiz kalıcı konut projelerinin yapım çalışmaları devam ediyor. Bir yandan bu adımları kararlılıkla atarken diğer yandan da düzensiz göçün önlenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. , mültecilerle ilgili. Ülkemize sağlık amaçlı gelenlere veya geçici koruma altına alınanlara karşı olumsuz bir yaklaşımımız yoktur. Türkiye’ye ve Türk ekonomisine katkı sağlayan herkese kapımız açık. Suça bulaşanlar, toplum huzurunu bozanlar ve hukuka aykırı olarak ülkemizde bulunanlar sınır dışı ediliyor. Son 2 ayda 36 bin düzensiz göçmen yakalandı. 16 bini sınır dışı edildi. Kalan işlemler devam ediyor. İnşallah bu sorunu kültürümüze, inancımıza, hukukumuza ve hakkaniyetimize uygun bir biçimde çözeceğiz. Her fırsatta dile getirdiğim bir noktayı burada tekrarlamak istiyorum. Biz tarih boyunca darda kalanlara, sıkıntıya düşenlere, zulme uğrayanlara kucak açmış cömert bir milletiz. 1900’lerde Irak’taki kardeşlerimiz zulüm gördüğünde bunu yaptık. Suriyeli komşularımız canları pahasına bize sığınınca bunu yaptık. Dün gece bir televizyon kanalında bir baba dinliyordum. ‘Bizi öldürün’ dedi. ‘Esad katliamından kurtulmak için siz kardeşlerime sığınıyoruz. Yarın Allah göstermesin, benzer felaketler başka bir komşumuzun başına gelirse yine insanlık ve komşuluk görevimizi yerine getireceğiz. Hiçbir fitne tüccarı, hiçbir provokatör, hiçbir faşist bağnaz, atalarımızdan miras aldığımız bu vicdani duruşu değiştiremez, değiştiremeyecek. Mazlumları rengine, kökenine ve dinine göre yargılamak bize yakışmaz. Batı’da kendi insanımızı tehdit eden yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz. Burada çizgimiz çok net. Güvenliğimizden taviz vermeyeceğiz, vatandaşımızı, milletimizi sıkıntıya sokmayacağız, lütfen buna dikkat edelim, Boraltan Köprüsü faciası gibi bir mahcubiyet yaratmayacağız. Mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkarken, gerçekçi politikalarla kaçak göç sorununa kalıcı çözümler üretmeye devam edeceğiz. Polislik mesleğine ilk adımınızı attığınız bugün, aynı zamanda hayatınızda yeni bir döneme giriyorsunuz. Zahmet kadar fedakarlık da gerektiren yüce bir misyon üstlendiğinizin hepinizin farkında olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan mesleğinizde birbirinize destek olmanız, birbirinize yardım etmeniz ve sahip çıkmanız sizler için çok değerlidir. Görevinizi hakkıyla yerine getirebilmeniz için amirleriniz ve öğretmenleriniz eğitiminiz boyunca sizi her türlü duruma hazırlamıştır. Mesleğin inceliklerini ve görevinizi yaparken hassasiyetle uymanız gereken kuralları anlattılar. Polis Meslek Yüksekokullarında aldığınız eğitimin bu alanda dünyadaki en iyi ve en kapsamlı eğitimlerden biri olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Ama yine de bazı şeyleri görerek, yaşayarak öğreneceksiniz” dedi. “KANUNUN SİZE VERDİĞİ YETKİSİ KULLANIRKEN SINIRLARI ASLA AŞMAYIN.” Bu süreçte aşağıdaki hususlara her zaman dikkat etmenizi istiyorum. 6 asırdır değişmeyen devlet geleneğimizin temeli ‘insan yaşasın ki devlet yaşasın’ ilkesidir. Milletimize ne kadar sahip çıkarsanız, onları ne kadar yüceltirseniz, devletimiz o kadar büyür, gelişir, iman ve huzur yurdu olur. Ne kendi vatandaşına tepeden bakan Jakoben anlayışın, ne de kendi halkına zulmeden zalim zihniyetin bizim emrimizde ve hayal gücümüzde yeri yoktur. 2002’nin prestijiyle kendi vatandaşını tehdit olarak gören, asla geri dönmeyen yaklaşımları tamamen terk ettik. Görevlerinizi yerine getirirken özgürlük ve güvenlik istikrarını korumanızı beklediğimi vurgulamak isterim. Yasaların size verdiği yetkiyi kullanırken asla sınırları aşmayın. Meslek hayatınız boyunca kanundan, hukuktan, ahlaktan ve size her zaman yanlış yolu gösterecek vicdan pusulasından ayrılmayın. Milletin canına, malına, şerefine kasteden vicdansızlara karşı vicdansız ve kurallara uyan halkımıza karşı daima nazik olunuz. Milletimizin takviye kuvvetleri yanınızda oldukça hainlere, teröristlere ve canilere karşı çok daha kolay mücadele edeceğinizi unutmayın.”

Erdoğan son olarak yaptığı konuşmada, “Birliklerimizle birlikte göstereceğiniz çaba, Maşari’nin vicdanını yaralayan olayların önlenmesinde belirleyici rol oynayacaktır. Ancak adaletin tecellisinde güvenliğimiz ve yargımız el ele verirse” dedi. el, zalimler hak ettikleri gibi cezalandırılacaktır.Aksi takdirde mağdurların yüreklerinde yanan ateşi söndüremeyiz.Aksi takdirde verilen cezaların caydırıcı olmasını sağlayamayız.Aksi takdirde devletimize olan güveni artıramayız. İstediğimiz seviye Türk polisinin vicdan, merhamet, adalet ve asalet bakımından dünyada eşi benzeri olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Üniformanızın, mesleğinizin şeref ve haysiyetini korumak her zaman önceliğiniz olsun.’Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dediğimiz unsurlarımıza sımsıkı sahip çıkmanızı bekliyorum. Buradaki her bir kardeşimin görevini bu ilkeler temelinde yürüteceğine canı gönülden inanıyorum.Şimdi tüm velilere sesleniyorum.Öncelikle siz çocuklarınızı bize emanet ettiniz.Biz de tüm öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımızı yetiştirdik. Kalitenin kalite, verimliliğin verimlilik olduğu eğitimden öğretime tüm bunların olduğu polis akademimizde çocukları en ideal şekilde siz bize inandınız biz de size inandık şimdi onlar ülkemizin dört bir yanına dağılacaklar. Onlar da bu milletin teminatı olacak hamdolsun. Kendim ve milletim adına anneler, babalar çok teşekkür ederim” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu